Mavi doğar yeşil açar yiğitlik
Kesilen göbek gizlice kitap arasına konur
İyilikte elebaşı olsun diye
Parlasın kimliğimde niyetim rengarenk
Sıçramalara hazır canı tez
Daha fazlasını oku
Mavi doğar yeşil açar yiğitlik
Kesilen göbek gizlice kitap arasına konur
İyilikte elebaşı olsun diye
Parlasın kimliğimde niyetim rengarenk
Sıçramalara hazır canı tez
Daha fazlasını oku
Yüzü tahrif olmamış
Kılavuzu kırık gönlümün
Döne döne okuduğu kitabı
İşte kuşluklarımı dönüyorum
Hüznün sayfa sayfa
Devrilir gecelerime anne
Bu şiir bir aşk haritası
İçime serip de yollar aradım
Kalbine ulaşmak için..
Bütün şiirler sise dönüşür duldasında kırgınlıkların
Yüzü gönül pusulam
Pişmanlıktan mutluluğa çıkmak için
Şiir yazınca kara kalemle deftere
Kitaplar ateşe verir belleğimi
Yeniden gözden geçiriyorum
Sabahlarını bereketli yeryüzünün
Kelimeler temizlemez
Kara tarihini sarayın
1970 Alucra doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu. Medya sektöründe çalışıyor.
Felsefe, özellikle Martin Heidegger, Jacques Derrida ve İbn Arabi konusunda yayınlanmamış çalışmaları bulunuyor. Kirpi, kendisinin yayınlanan ilk çalışmasıdır.
sokağa çık, üstün başın, kekeme dilinle sokağa çık ve anlat bunu herkese
ölü balık gibi bakan şu kadına, uyuklayan şu yolcuya, şu dakikaya
şu dakikaya istesek sığabilecek resimler var gözü yok ressamların resimleri var
ordan bakınca görünenin, ordan bakınca bir şey görünmez puslu isli bilyeler
çocuklar saklı bahçede saklambaç oynayan erik gözlü çok terli yaz gibi
kesik kesik denenebilir ölmek, kesik kesik başlanabilir şiire, bilincin akması gibi
genellemeler yapılabilir eski komünistler hakkında, politika ve magazin hakkında
kadersiz emeksiz kimsesiz kızlı erkekli hayata karşı bir dakika iki dakika üç
ben bu şarkıları olan adamdan daha çok biliyorum sokakları demek ki boşuna
boşuna değil sokağa çık demem, reklam değil, efsane, esatir, masal değil, sokağa çık
sokakta başıboş serseriler, fazla meşgul adamlar, başkenti tutanlar, tribünü yakanlar
artık kimsecikler yok diyorum, inanın, artık kimsecikler yok bir çılgınlıktan başka
amin yok, dua yok, ağır tütsü, balıkçı yaka kazaklar yok, işçiler yok
resimler yok oluyor, çakı gibi delikanlılar, kalem gibi kızlar, yok oluyor resimlerdeki her şey
sıkıcı şeyler, bundes liga mesela.
___________________________________________________________________________________________
İsmail KILIÇARSLAN
Eser bakışların rüzgar misali
Bir lodostan vurur bir karayelden
Bugün poyraz günü derin işliyor
Göğsüme kızıl kor alevi gibi
Tutkulu bir sonbahar
Eylüle yenik düşmüş
Konmuş yapraklarına
Islak ve sert rüzgarlar
Ardına hiç bakmadan gidenlerle boynu ardında kalarak gidenler,
sessizce gidenlerle el sallayarak gidenler, dönmek için gidenlerle bir daha asla dönmeyeceğini bilerek gidenler,
Her şeyini kaybederek gidenlerle her şeyini kazanmak için gidenler,
Zarafet kaçırdım zülfüne kondu
bir gül yaprağında hayalin dondu
bu hangi makamsa gönlüm hûn oldu
o sevdalar saçan nağmelerinden
Binlerce yıl uzaktadır yurdum. Yükseklerdeyim. Kimi zaman av ile avcı, kimi zaman iki dost gibiyiz yüksek dağlarla. Sivri tepelerinde, karlı ensesinde, çiçekli gövdesinde geçer ömrüm. Ben rüzgârım. Kara bulutlardan, boz bulutlardan, beyaz bulutlardan damar damar sızıp geldim sana, dinle beni nazlı deniz. Daha fazlasını oku
Nasıl anlatılır bilmem ki hikayesi
Ufacıktı elleri, kırılgandı sevmesi
Belli etmezdi gururluydu kendisi
Gururunda saklıydı büyükçe sevmesi
Hatırladım gözlerini yeşil değilmiş meğer
Gözlerin karanlık karası, gözlerin zifiri
Yüzüme bir baksan ömrüme bile değer
Gözlerine bakmaya kim muktedir ki?
Daha fazlasını oku
Bende değilsin gülüm
Benliğimdesin…
Gidişine mi ağlar gönlüm?
Ağladığına mı yanar?
Bilinmez…
Daha fazlasını oku
Şimdilerde unuttum herşeyini azize
Bana kalan hatıralar ve bir kaç hediye
Adını ve yeşil gözlerini hatırlıyorum sadece
Bir de…
Bir de saplanmış kanlı bıçağın sırtımdan kalbime
Daha fazlasını oku
Bu ruhsal duruma çok alışık değilim ben
Öyle çok bağıramam çağıramam kaldırımlarda
Hiç alışık değilim hatta Tophane’ye
İçemem, çekemem, efkarlanamam dumanla ya da sisle
Sadece közle paylaşırız dertlerimizi
O kavruluşunu anlatır içinin nasıl yandığını
Fır döner kalbim geçen günlerin avucunda,
hepimiz düşmanı olmadık mı dertlerin
en inletici zamanlarında;
Daha fazlasını oku
çocuk olmak istiyorum tekrar
oyuncaklarım olsun istiyorum..
bez bebekler,maket binalar
kırmasın istiyorum birileri ve kırılmamak hayata
körebe oynamak olumsuzluklarla,
Daha fazlasını oku
Kültür, çevrenin ve toplumun zaman içerisinde bireye kazandırdıkları ile bireylerin ortak paydalarında birikenlerin tümüdür. Her bilim dalı kendine göre bir kültür tarifi yapar. Örneğin antropolojide kültür, birey yada toplum yaşamının tüm yönlerini ifade ederken; siyaset biliminde daha çok aile sistemi, eğitim ve içeriği ile dil kültürel öğe olarak kabul edilir.
Burada ise kültürün “yerel” olanına yer verilmektedir. Yerel kültürden amaç, bir toplumun belli bir coğrafi alanda elde ettiği birikimlerin tümüdür. Bu birikimler, doğuştan kazanılan ve toplumları ayıran ilkel sınıfsal ayrımları -ırk, renk, cinsiyet gibi- ve sonradan kazanılan statüleri -patron, işçi, memur gibi- değer ölçütü olarak kabul etmez. Bunların hepsinin ortaya koyduğu değerleri esas alır. Bu bağlamda burada aşağıdaki konular yer alacak, bunlara katkılarınızla daha başka konuların da yer alması sağlanabilir.
Bu değerlerin çok uzun yıllarda üretildiğini lütfen unutmayalım, tek bir atasözü, ya da kelimenin bile çok önemli olduğunu bilerek bunları burada paylaşalım:
___________________________________________________________________________________________
Erdoğan KARA