Dünya

Yoksulluk ve öksüzlük

Nasıl akraba birbirine

Yitiklik ve yetimlikte…

 

İhanet, cinayet, yalan ve isyan

Miras, ta Adem oğullarından…

 

Gözyaşları annemin,

Uğultu, gürültü ve karanlık ve sessizlik… boşluk…

 

Sonu bilinen arsızlık…

 

Anlat bana ey dünya;

Serin bir yerde, o dağın zirvesinde, sonsuz çölde ve o ağacın gölgesinde

Bir masal söyle;

Babamın duaları da olsun içinde

 

Bir var bir yokmuşuz de…

___________________________________________

İlker YILMAZ

Ben…

Bir zindan var içimde

Mahpus etmişim beni kendime

İşkence suç değil bende, ezelden ebede…

Karanlık…

Kara büyülü koca karanlık… kaybeder beni derininde…

Duvarlar… Duran devler, duvarlar…

beni ezer…

Ardım sıra gelenler, damarlarımı keser,

Yoruldum…

Biraz gözyaşı lazım,

O beni belki biraz adam eder…

27112017

__________________________

İlker YILMAZ

Misafir

Her babanın ölümü erkense…

 

Kabrindeymiş misafirin olmak

Toprağa bakmak mermere mıhlanmakmış kader

 

Gidemezdik uzağa

Küçüktük…

Gittin

Misafirin olamadık

Yapayalnız yalnızdık…

Arkanda kaldık

Geçti zaman

Nasılını sorma

Sen de bilirdin ya

geçecek işte zamanın vazifesi geçmek

 

Ağladık

Uzundu yıllar çok uzun

Teselli

Zaman uzadı, duan çoğaldı

ağladık

O’na sığındık…

_______________________________________

İlker YILMAZ

 

Has Yiğit

Şehid Ömer Halisdemir’e

 

Kınından çıkan kılıç,
Bir rüzgâr ötelerden…
Safını belli eden,
Şüheda ile aynı tastan şerbet içen,
Bu topraklardan bir arslan…
Niğde’den…

Kavruk teni yüce yüreği ile bir yiğit,
İtaat eden,
Vatanı baş üstünde gören,
Helallik veren,
Vatan, toprak ve namus uğruna tetiği çeken,
Haini halleden yiğit…

Son kaleyi vermeyen,
Sancağı düşürmeyen,
Can veren…
Yolu Cennet’e giden yiğit…
Has yiğit HALİSDEMİR

______________________________

İlker YILMAZ , 15 Temmuz Günleri

Soma Şehitlerine

Bir kara şehirdir maden,
Ak ellerin ak yüreklerin karaya çaldığı yerdir,
Beyaz ekmek için kara kurumun savrulduğu yerdir maden,
İaşenin şehridir maden kiranın,
taksitlerin şehridir yaşamak için ölmeyi göze almanın şehridir…
Helaleşilen her sabahın,
her gecenin,
vardiyanın şehridir maden,
Geri dönmenin sevincinin çoluk çocuk yaşandığı şehirdir maden,
Bilir misiniz,
Her gün sağ kalmanın kıymetini
Şükür bu gün de babam ölmedi diyen minik yüreklerdeki sevinci,
Çökerse madenin direği,
yanarsa maden Eve,
yüreğe ateş düşer çöker evin direği…
Bilirsiniz; ton/maliyet adam/saat hesabını
Bilir misiniz;
İnsan/can Yürek/gözyaşı Yokluk/yetimlik hesabını…
____________________________ İlker YILMAZ

Bedel

Gidiyorum işte…tutmak için kurşunu,

Aşinasız… Aşikarsızım…

o ağaçta kupkuru…

Kırık bir testinin parçalarındayım…

suyu arayan ana feryadında…

O bebenin topukları altında…

Seninle değil ne derdim ne de gamım…

Kesik olmasaydı damarlarım,

…bilmem buralardamıydım…

Kızmışım bir kere…

…dünyalık işlere…

Alevler etrafında pervane…

Kimsesiz…

İstanbulsuz…

mektubum… pulsuz…

Nihavent gecelere yolcu,

Hoyratlarda kırık bir soluğum…

Aşkı o topraklarda arayan çocuğum…

Biliyorum;

Kârı ölümdür kaderin…

Bedeli de hasretimin…

___________________________________________________________________________________

İlker YILMAZ