ŞAVŞAT YÖRESİNDEN DERLENEN BİLMECELER (AÇACAKLAR)

Erdoğan Kara
Boğaziçi Üniversitesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1992)

 

 

Şavşat Yöresinde bilmeceler ‘açacak’ olarak bilinir. Sizlerin de Artvin veya Türkiye’nin herhangi bir yöresiyle ilgili bu tür derlemeleriniz varsa gönderin burada tutalım, bu birikimlerin kaybolmasına izin vermeyelim.

 

Sabah dört ayak

Öğlen iki ayak

Haydi bilin bakak,

Akşam üç ayak

(İnsan hayatı, bebeklik, gençlik ve yaşlılık dönemleri)

 

Derindir kuyu,

Gümbülder suyu

(Yayık)

 

Sarıdır sarkar,

Düşerim diye korkar

(Ayva)

 

Beş kardeş bir duvar örer

(5 çorap şişi)

 

– Eğri büğrü nere(ye) gidiyorsun?

– Tepesi delik sana ne

(Baca ve duman)

 

Üstü çayır biçerim

Altı pınar içerim

(Koyun)

 

Bir gelinim var, gezer gezer,

Gelir ki evdeki gelinden daha güzel.

(Saban)

 

Bir kalbur boncuğum var,

Akşam atar, sabah toplarım.

(Yıldızlar)

 

Bir küçücük mil taşı,

Dolanır dağı, taşı.

(Göz)

 

Bir öküzüm var,

Her yeri otlar, taş dibini otlamaz.

(Tırpan)

 

Bir öküzüm var, yatar;

Ucu yere batar.

(Pancar)

 

Bizim kapıya teke bağlı,

Boynuzları köke bağlı.

(Kabak)

 

Canlı biner cansıza,

Kaydırır imansıza.

(Kayık)

 

Eli elinde,

Ağzı belinde.

(Yayık)

 

etten kantar,

Altın tartar.

(Kulak, küpe)

 

İtten küçük,

Attan büyük

(Eher)

 

Kara danayı kapattım,

Kuyruğunu koparttım.

(Panta)

 

Kara tavuk,

Karnı yarık,

Suya gider,

Susuz gelir

(Semer)

 

Kat kat döşek,

Bunu bilmeyen eşek.

(Lahana)

 

Kılı kıla dayattım,

Canım yeni rahatı buldu.

(Kirpik, uyku)

 

Kör öküz kömden bakar,

Ateşi beni yakar.

(Tüfek)

 

Mim minare,

Dibi kale,

Yüzbin çiçek,

İki lale

(Gökyüzü, yıldızlar, ay, güneş)

 

Sabahtan kalktım,

Çatal kuya düştüm

(Pantolon)

 

Sesi geliyor Hint’ten,

Ağzı kemikten, sakalı etten.

(Horoz)

 

Suya düşer ıslanmaz,

Yere düşer paslanmaz.

(Gölge)

 

Tump altında kapaklı sahan

(Göz)

 

Tump altında kazan kaynar

(Karınca)

 

Tump altında yağlı kayış

(Yılan)

 

Aldım ele, vurdum yere

Tu allah belanı vere

(Sümük)

 

Uzun ali uz yatar,

Oğluşağı düz yatar.

(Çatı, oluk)

 

Uzun uzun urganlar,

Ucunda demir hanlar.

(Su değirmeninin oluğu)

 

Yedi gözeli tokmak

Bunu bilmeyen ahmak.

(Kafa)

 

Yer altında kapaklı sandık

(Turşu küpü)

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.