SAKLI KRİSTAL

İçimde kırıldın Kristal

Koptun, parçalandın, dağıldın, yittin bende

Hiçbir ışık bulamaz en küçük emareni

Canıma katıp sakladım seni

Geceler boyu ıssız ve tenha vadilerinde şehrin

Simsiyah uçurum ağızlarında yasakların

Yıldızlara verip ağrıyan yanımı

Erittim içtim seni kristal

Kimse bulamaz artık

Kimse bilemez yüzünü, ellerini, gözlerini

Ve öpüp içtiğim alnındaki aşk iksirini

Duyulsun artık, bilinsin istiyorum

Seni ben yok ettim göz bebeklerimde Kristal

Diplerime, köklerime, toprağıma ektim tohumunu

Bereketli yağmurlara karşı tutarak gövdemi

Efsunladım seni

Cadılar, ecinniler, müneccimler ve büyücüler bulamaz

Keşişler, dahiler ve bilgeler asla bilemez

İçimin derin sırlarına kattım seni kristal

Ellerime, gözlerime, dilime, dişlerime sürdüm çıldırtan sesini

Ve zifir gözlerinden ağrılar akmasın diye

Ruhumda yaktım bütün parıltılarını

Ve çocuksu gülmelerini içip içip

Suda eriyen şeker gibi yok ettim seni içimde

Yorgun bedenlerde gizlenen hüzün gibi gizledim seni

Boğum boğum duruyorsun eklemlerimde

Bir papirüs, bir manifesto, bir sancak gibi Kristal

Bir paslı bıçak gibi etimde

Bir kül yığınının içindeki kor gibi bedenimde

Akrep gibi damarlarımda

Dolunay gibi yüreğimdesin

Buğusu, buhuru, baharı ol hayatımın

Kal bende

Yansıt ışığını

İçimde incecik bir yer hep sızlasa da

Bütün fotoğraflardaki mutlu insanlar gibi

Sana bakacağım

Hep sana bakacağım kristal

________________________________________________________

Ferman KARAÇAM

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.