Yüreklerde Açan Çiçek

Her yer şiir doluydu, çıplaktı kelimeler

İçinde yalnız kaldığım sırlı bahçede

Havuzlar vardı içinde turkuaz imgeler

Kanatlarında rüzgâr siyah kırlangıçların.

Zaman oyuncak top gibiydi

Uslanmaz çocukların minik ellerinde

Kayıtsız kalmıştı renksiz mevsimler

Ansızın terk etmişti sabahı yaz özlerimizde.

Sonra mor kayıkta gezindi

Duvakları üzerinde denize nazır süslü gelin

Bir bilinmez can vezir gibiydi

Gökkuşağı yağmur gibi düşerken üzerimize.

Fıskiyeli havuza karpuz attı atam

Gece kuşları suçluydu karanlık gizliyordu günahlarını

İleride bildik kayalar arasında sonsuz mekân

Adını unuttuğum mor çiçeklerdi yüreklerimizde açan..

___________________________________________________________________________________________

İbrahim ZARİFOĞLU

MUSTAFA YÜREKLİ

Şair ve yönetmen..

1960’ta, Adana’da doğdu.
my
Şiir ve yazıları 1977 yılından beri  çeşitli dergi, gazete ve internet istelerinde yayınlandı: Yazıları Yeni Devir (1977-1982), Milli Gazete (1985-96) ve Yeni Şafak (1996’dan beri) gazetelerinde, “haber7.com”, “cemaat.com” ve “birikimler.com” gibi internet sitelerinde yayınlandı. Şiirlerini ve edebi yazılarını da Ova, Ekin Dostları, Güldeste, Genç Kuşak, Kitap Dergisi, Dünya ve İslam, Çalar Saat, Mavera, Yedi İklim ve Hece dergilerinde yayınlandı.

Yayınevlerinde yöneticilik yaptı: Bu Meydan Dergisi’nin (1990)  yazı işleri müdürlüğünü; Ova, Ekin Dostları dergisinin, Akabe Yayınları’nın ve Mavera Dergisi’nin (1988 – 1990), haftalık Çalar Saat Kültür Sanat Gazetesinin (1996), ayrıca haftalık haber dergisi Yörünge’nin (1997-1999) genel yayın yönetmenliğini yaptı. 

Daha fazlasını oku

ÇÖPE ATANLAR RESİMLERİ

Açılır bilinç kapısı

Kelimeler ürkek yabani

Güvercini oluyor rüyaların

Şarkıların artık ölü sesleri

Acılarını zamansız bırakıyor

Tören anıtına şehrin

Gülücükler yola çıkmaya hazır

Hüzne gece düşen çiğle

 

Hasta kızlar üzerinde ince

Güz ışıklarından hırka

Ah kelebek kanatlarıyla

Sessiz uçuşu umudun

Hastanede zarif kederleriyle

Aylardır mektup gözleyenler

Posta kartına da razı bekleyişleriyle

Beyaz bir tül perdenin ardında

Devasa görünür acıları

 

Düşlerini onaramıyorlar

Yabancı dilinde telefonların

Çöpe atanlar resimleri

Anılara yüz vermeyenler

 

Ümraniye, 1989

__________________________________________________________________________

Mustafa YÜREKLİ

Bedenin Işıması

Yedi veren gülünü hatırlayalım
Bildiğimiz güleç yüzünü çalışmanın
Emeği öven hacı yağı kokusuyla
Umut der uyuşup kalmayışa saatlerimiz
Yorgunluğumuza hayran yıldızlara
Göz kırpalım kirpikler anlam kazansın
Bir yaz gecesinde çimlere uzanıp oğullarımızla
Masalın ortasında bir parkta
Rüyadaki bahçelerin hatırına

Kanmak değil bolluk uygarlığına
Emeği savunalım ışımasını bedenin
Ayıklığı kalemiz olsun hayatın
Surumuz olsun akşam tedbiri annelerin
Ağız tadı bozulmasın diye

Bebek kokusunda
Fiyat etiketi arayan hanımlar
Müşteri olan beyler
Şehri kuşatan çocuk gülücüklerine
Emeğin zengin kılmasını
Mutluluk vermesini niçin istemezsiniz
Ağırlık merkezi meta olan
Bu yalan dünyanızda

Ümraniye, 1994

_____________________________________________________________________________

Mustafa YÜREKLİ